Yoga bir felsefe midir teoloji midir?

Teolojiler herkesçe kanıtlanmasına gerek olmayan ve kanıtlanamayan ön kabullerle başlar sorgulanamaz bir “şu şöyledir” kabulune dayanır tüm sistem.

Felsefe ise insanın kendine sorun edindiği şeyin üzerine yaratıcı, sistemli ve eleştirel düşünmesidir. Felsefe yolda olmaktır. Sorgulamalarla gelişir, gelişim söz konusudur.
Peki yoga bir felsefe midir, teoloji midir? Yogayı sorgulamalarla geliştirebilir miyiz, her sorumuza evrensel cevaplar alabilir miyiz? Yoksa “çünkü bu böyledir.” Gibi kısır bir mantıksal çıktıya mı dayanır?


Hint kültüründe felsefeler ve inançlar, Ortodoksal sistemler şu üç ana unsura sahiptir: 1- Nefsin reenkarnasyonu2-Dharma veya kendi görevini yerine getirme3-Karma veya kanuna tabi olma

Bu üç ana unsurun yogada da içerilmesi Brahmanizm’in bir mezhebini oluşturmaktadır. Dolayısıyla yoga aynı zamanda bir dindir. Brahmanizm’in ibadetidir. Pratikler aynı zamanda dini tapınma ritüelleridirler. Yoga, bir yöntem olarak Brahmanizm’in olduğu gibi diğer Hindû mezheplerini ve felsefe akımlarını da içerir.

Fakat aynı zamanda yoga, tedavi amacı ile “Ayurveda”da kullanılan fiziki egzersizler sistemidir. Bu çok çeşitli egzersizler çoğu hastalıkların tedavisi sırasında etkin bir şekilde kullanılırlar. Pranayama (yoganın nefes egzersizi kısmı) nın doğru bir şekilde kullanılması, fiziki egzersiz ile uğraşan insanların sağlık sürecine güçlü bir şekilde olumlu etki yapar.
Felsefe için ise yoga bir hayata bakış sistemidir ve dünyayı tanımlayan bir yöntemdir.  Bu anlamda yoga orta asırlardaki eski Hindistan’ın tüm felsefe ve dinî sistemlerinin gerekli bir parçasını teşkil eder.

Bir felsefe sistemi olan yoganın temellerini atan kişinin meşhur “Yoga-Sutra” kitabının yazarı “Patandjali” olduğu kabul ediliyor. Bu kitapta bilinçle çalışma metotları ve bilincin kontrol edilmesi, terbiye edilmesi ve Tanrıyı anlamakta onun kullanımından bahsedilir. 
Çağdaş dünya yogayı, felsefe ve dinî bakış açısından dolayı Patandjali’nin meşhur “Yoga-Sutra” kitabından tanımıştır. Yoganın en eski metinlerinden Patanjali’nin Yoga Sutraları’nda sekiz kollu yoga sisteminden bahsedilmektedir. Bu sekiz kol şunlardır:1.        Evrensel Etik Prensipler (Yama): Şiddetsizlik, çalmamak, doğruluk, boşa enerji akışını kontrol etmek ve açgözlülükten kaçınmak.2.      Kişisel prensipler (Niyama): Temizlik, memnuniyet, sade yaşam, kutsal metinleri okuyup incelemek, bütünün farkında olmak.3.      Bedensel Duruşlar (Asana)4.      Nefes Kontrolü (Pranayama)5.      Zihnin objeler ve algılardan sıyrılması (Pratyahara)6.      Odaklanma (Dharana)7.      Meditasyon (Dhyana)8.      Bilinç Birliği (Samadhi)Bu anlamı ile yoga, bir din değil bir ahlak felsefesidir.  Size bir Tanrı’ya tapmayı ve bu Tanrı’nın ibadet kurallarını öğretmez. Yoga sizi kendinizi tanımaya ve içinizdeki “öz”ü bulmaya davet eder.
Bu durumda, “Yoga nedir ?” sorusunu bağlamından bağımsız düşünemeyeceğimiz aşikar. Yoga sisteminin kullanılma alanı olarak eğer tedavi amaçlı ise tıp içerisinde; ibadet amaçlı ise teoloji içerisinde, gelişim amaçlı ise felsefe içerisinde yorumlayabiliriz. Zira Patandjali’nin bize sunduğu haliyle yoga bir kişisel gelişim ve öz farkındalık yöntemidir. Sosyal çevremizde ve kendi içimizde nasıl olmak ahlaklıdır bunu tartışır ve öz saygı ile birlikte gelişim getirir. Yoga kişinin kendi kendisinin yarattığı evrenin yansısından kurtulması ve gerçeği aramasıdır. Yoga, yolda olmakdır.

Categories: Talu | Blog

0 Comments

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir